Şah Damarı Hastalığı Nedir? 

Beynimize kan taşıyan en önemli damarlar şah damarlarımız yani karotis arterlerdir. Karotis arterler boynun her iki yanında seyreder. 

Karotis arter  hastalığı, beyine oksijen ve besin taşıyan ana atardamarlardan biri olan karotis arterlerinde daralma veya tıkanma sonucu oluşan ciddi bir dolaşım bozukluğudur. Genellikle ateroskleroz (damar sertliği) nedeniyle gelişir ve felç riskini arttırabilir.

Şah Damarı Felci Neden Olur?

Beyin hücreleri, oksijensizliğe karşı son derece duyarlıdır. Beynin ihtiyaç duyduğu oksijen, kan dolaşımı aracılığıyla beyne taşınır. Bu nedenle, kan akışındaki geçici veya kalıcı azalmalar, beyin hücrelerinde hasara yol açabilir.

Beyin kan akışındaki geçici azalmalar, “geçici iskemik atak” (TIA) adı verilen ve 1 günden kısa süren problemlere neden olur. Bu durum, kısa süreli nörolojik belirtilerle kendini gösterebilir. Ancak bu problem daha şiddetli seyrederse, kalıcı felç (inme) tablosu oluşabilir. İnme, beynin belirli bölgelerine giden kan akışının aniden kesilmesi sonucu, o bölgedeki beyin hücrelerinin hasar görmesine yol açarak ciddi sağlık sorunlarına neden olabilir. Bu nedenle, beyin kan akışındaki değişiklikler ve belirtiler, zamanında müdahale gerektiren acil durumlar olarak değerlendirilmelidir.

Şah damarı hastalıklarına bağlı felç iki şekilde gelişir:

  1. Plak Atması ile Tıkanma : En sık karşılaşılan durum, şah damarlarındaki kireçli plakların damardan koparak, kan akışı doğrultusunda sürüklenmeleri sonucu beyindeki küçük damarları tıkamasıdır. Bu tıkanma, ani felç belirtilerine neden olabilir ve acil müdahale gerektirir.

  2. Damar Darlığı ve Hemodinamik İnme : Şah damarı darlığı ileri seviyede olan hastalarda, plaklar yerinden kalkmadan da felç gelişebilir. Ani tansiyon düşüşleri veya ileri düzeyde sıvı kaybı gibi durumlar, beyne giden kan akışını azaltabilir. Genellikle beyin bu düşüşü tolere edebilir; ancak, şah damarında darlığı olan hastalarda, kan basıncındaki hızlı düşüşler beyin hücrelerine zarar verebilir. Bu durum "hemodinamik inme" olarak adlandırılır ve bu tür inmeler, özellikle kan basıncının ani değişimlerine karşı daha hassas olan bireylerde ortaya çıkabilir.


Şah Damarındaki Plaklar Tehlike Midir?

Şah damarındaki darlığın boyutu, felç riskini belirlemede kritik bir faktördür. Darlığın %50'nin altında olduğu durumlarda felç riski düşüktür; ancak daha ileri düzeydeki darlıklar, bu riski önemli ölçüde artırır.

Ayrıca, darlığı yaratan plakların yapısı da tehlikenin derecesini etkiler. Yumuşak kolesterol plakları, damar duvarından kopma riski taşıdığından, bu tür plaklar tespit edilen hastaların çok yakın takip edilmesi gereklidir. Öte yandan, sert ve damar duvarına yapışık (kalsifik) plaklar, daha az risk taşır.

Yumuşak ve düzensiz plak saptanan hastalar, düzeyine bağlı olarak daha erken dönemde cerrahi müdahale gerektirebilir. Bu nedenle, şah damarındaki darlıkların değerlendirilmesi, dikkatli bir izleme ve uygun tedavi planlaması ile gerçekleştirilmelidir.




Şah Damarı Plağı

Şah Damarı Felci: Risk Altındaki Gruplar

Şah damarı felci için en bilinen risk faktörleri arasında ileri yaş, sigara kullanımı ve kontrolsüz yüksek tansiyon bulunmaktadır. Şah damarı darlıkları genellikle ateroskleroz (damar sertliği) nedeniyle oluşur. Bu durum, kan damarlarının daralmasına yol açarak felç riskini artırabilir.

Ayrıca, kalp damarları ve bacak damarındaki tıkanıklıklara neden olan diğer risk faktörleri de şah damarı hastalıkları için geçerlidir. Bunlar arasında diyabet, yüksek kolesterol seviyeleri, stres ve genetik yatkınlık yer almaktadır. Bu faktörler, şah damarındaki darlık ve tıkanıklık riskini artırarak, felç riskini de yükseltebilir. Dolayısıyla, bu risk faktörlerini yönetmek ve düzenli sağlık kontrolleri yaptırmak, şah damarı sağlığını korumak açısından önemlidir.

Şah Damarı Darlıkları Belirtileri Nelerdir?

Karotis arter hastalığı genellikle erken evrelerinde belirti vermez ve birçok hasta şah damarı darlıklarının varlığını tesadüfen öğrenir. Ancak hastalık ilerledikçe çeşitli belirtiler ortaya çıkabilir. Bu belirtiler arasında şunlar yer alır:

  1. Ani Görme Kaybı veya Geçici Göz Kararması : Özellikle bir gözde görülen ani görme kaybı veya geçici görsel bulanıklık.

  2. Konuşma Bozuklukları : Konuşmada güçlük, kelimeleri bulmakta zorlanma veya konuşmanın akışında bozulmalar.

  3. Vücudun Bir Tarafında Uyuşukluk veya Güçsüzlük : Özellikle yüz, kol veya bacakların bir tarafında ani uyuşukluk veya güçsüzlük hissi.

  4. Denge Bozuklukları : Denge kaybı, baş dönmesi veya düşme hissi gibi durumlar.

Şah Damarı Darlıklarının Tanısı Nasıl Konulur?

Şah damarı darlığından şüphelenilen hastalarda, darlık derecesi ve şah damarı plaklarının yapısını belirlemek için çeşitli radyolojik incelemeler yapılır. Tanı süreci genel olarak şu şekilde özetlenebilir:

  1. Doppler Ultrason İncelemesi : Şah damarı hastalığı şüphesinde ilk aşama, Doppler ultrasondur. Bu yöntem, radyasyon gerektirmeden ve hastaya herhangi bir ilaç verilmeden gerçekleştirilebilir. Doppler ultrason, damar darlığının seviyesini net bir şekilde belirlemeye yardımcı olur.

  2. BT Anjiyografi veya MR Anjiyografi : Damar darlığının daha ayrıntılı bir şekilde değerlendirilmesi veya cerrahi operasyon planlaması için BT anjiyografi veya MR anjiyografi gibi yöntemler kullanılarak şah damarı ve beyin damarlarının detaylı görüntülenmesi yapılabilir.

  3. Konvansiyonel Anjiyografi (DSA) : Kasık veya kol atardamarından girilerek yapılan konvansiyonel anjiyografi, günümüzde rutin bir tanı aracı olarak yaygın kullanılmamaktadır. Ancak, nadir durumlarda cerrahınız damar anatomisini daha ayrıntılı incelemek amacıyla bu yöntemi önerebilir.

Bu tanı yöntemleri, şah damarı darlığının etkili bir şekilde değerlendirilmesi ve gerekli tedavi seçeneklerinin belirlenmesi açısından büyük önem taşır. Erken teşhis, potansiyel komplikasyonların önlenmesine yardımcı olur.




Şah Damarı Tanısında Doppler

Şah Damarı Hastalığı Nasıl Tedavi Edilir?

Tedavi, hastalığın şiddetine ve hastanın genel sağlık durumuna bağlı olarak değişir.

1- İlk yapılması gereken şey yaşam tarzı değişiklikleridir. Sağlıklı beslenme, sigaradan uzak durmak, düzenli egzersiz, stresin azaltılması ile damar kireçlenmesi süreci yavaşlatılabilir.

2- Eğer şah damarı darlığınız klinik olarak önemli bir seviyede ise doktorunuz kan sulandırıcılar ve kolesterol düşürücü ilaçlar kullanmanızı isteyebilir. 

3- Şah damarındaki darlık ciddiyeti belli bir seviyenin üzerinde ise cerrahınız şah damarını açmak için operasyon önerebilir. Cerrahınız hastanın bireysel özellikleri, genel sağlık durumu ve damar yapısına göre ameliyat (damar temizlemesi) veya stent (anjiyo) işlemini önerebilir. 

Şah Damarı Ameliyatı Hangi Hastalara Yapılır?

Şah damarı operasyonları, damar kireçlenmesi ve plak oluşumuna bağlı felç riskini azaltmak amacıyla gerçekleştirilir. Yüzde 50 veya daha fazla şah damarı darlığı olan hastalar, operasyonel çözümler açısından dikkatlice değerlendirilmektedir.

Operasyon zamanlaması, hastalığın ciddiyeti ve tedavi yöntemlerinin ayrıntılı risk analizi yapıldıktan sonra belirlenir. Eğer şah damarı darlıkları belirti vermeye başladıysa; örneğin, ağrı, baş dönmesi veya nefes darlığı gibi belirtiler ortaya çıktığında, yüzde 50 ve üzeri damar darlıkları genellikle erken dönemde opere edilmektedir. Ancak, klinik olarak problem yaratmayan şah damarı hastalıkları ilaç tedavisi ile bir süre takip edilebilir.

Her şah damarı hastası bireysel olarak değerlendirilerek, en uygun tedavi yöntemleri kişiye özel olarak belirlenir. Bu yaklaşım, hastanın genel sağlık durumu, risk faktörleri ve belirtileri göz önünde bulundurularak en iyi sonuçların elde edilmesini sağlar.



Şah Damarı Ameliyatı (Karotis Endarterektomi)

Şah damarı ameliyatı, yani karotis endarterektomi, uzun yıllardır uygulanan bir cerrahi prosedürdür. Bu işlemin temel hedefi, boyun bölgesine yapılan 6-7 cm'lik bir insizyon ile şah damarına ulaşarak, damar içinde biriken plakların temizlenmesidir.

Ameliyat, genel anestezi altında veya lokal anestezi ile gerçekleştirilebilir. Bu operasyonun hayati riski genellikle %0.5 civarındayken, deneyimli merkezlerde inme riski %1’in altında kalmaktadır.

Biz, ameliyat ile ilişkili komplikasyonları en aza indirmek amacıyla özel damar şantları kullanarak beyne giden kan akımının aralıksız devam etmesini sağlıyoruz. Bu teknik sayesinde, şah damarının içi özenle temizlenir ve ardından genişletilerek bir yama ile kapatılır.

Şah damarı ameliyatları genellikle ortalama 1 saat sürer ve hastaların 2-3 günlük yatış yapması gerekebilir. Bu süreç, izleme ve iyileşme açısından kritik öneme sahiptir.

Şah Damarı Stenti Nasıl Takılır?

Şah damarı stentlemesi, genellikle lokal anestezi altında kasık veya kol damarından girilerek gerçekleştirilir. İşlem sırasında özel teller kullanılarak şah damarındaki darlıklar geçilir. Plakların yerinden oynaması ve felç riskini en aza indirmek için, damar içerisinde filtre açılarak bu potansiyel riskler kontrol altına alınır.

Daha sonra, metal örgülerden oluşan silindir benzeri damar uyumlu stentler damar içine yerleştirilir. Bu stentler, plakları damar duvarına hapsetmekte ve kan akışının düzenlenmesine yardımcı olmaktadır.

Şah damarı stentleme işlemi genellikle ortalama 1 saat sürer ve hastaların genellikle 1 gün süresince hastanede yatış yapması gerekmektedir. Bu süreçte hastaların iyileşme durumu ve olası komplikasyonlar izlenir.


Şah Damarı Hastalığında Ameliyat mı, Stent mi tercih edilir?

Stent ve anjiyo teknolojisindeki ilerlemelere rağmen, şah damarındaki kritik darlıkların tedavisinde cerrahi damar temizleme işlemi (karotis endarterektomi), en güvenli ve başarılı yöntem olarak kabul edilmektedir. Kalp ve bacak damarı darlıklarının yarattığı problemlerin çoğu, ilgili organa giden kan akışının azaltılmasından kaynaklanır. Ancak şah damarı hastalıkları, damar içindeki düzensiz plakların koparak beyine sıçraması riski taşır; bu nedenle, sadece damar açıklığının sağlanması değil, aynı zamanda damar içinin temizlenmesi de hedeflenir.

Stent ve anjiyo tedavileri, damar içindeki plakların temizlenmesini sağlamaz ve bu prosedür sırasında felç riski daha yüksektir. Şah damarı tedavisinde, ameliyat yöntemleri genellikle kapalı yöntem olan stentleme işlemlerine göre daha güvenilir bulunur.

Bununla birlikte, daha önce boyun bölgesinde operasyon geçiren hastalarda, riskli kalp hastalarında, boyun radyoterapisi alan hastalarda veya anatomik olarak şah damarındaki darlığın kafa kaidesinin içinde bulunduğu durumlarda, öncelikli olarak stentleme tercih edilebilir. Her durumda, hangi tedavi yönteminin en uygun olduğuna, hastanın durumu ve özgü koşulları dikkate alınarak karar verilmelidir.

Yaşlı Hastalar Şah Damarı Ameliyatı Olabilir Mi?

Evet, yaşlı hastalar şah damarı ameliyatı olabilir. Şah damarı hastalıkları genellikle ileri yaşlarda görülmekte olup, günümüzdeki gelişmiş anestezi ve ameliyat teknolojileri sayesinde ileri yaş grubundaki hastalar güvenli bir biçimde bu operasyonları geçirebilmektedir.

Ameliyat öncesinde, hastanın yandaş hastalıkları detaylı bir şekilde incelenerek tedavi kararı verilmektedir. Özellikle 70 yaş üzerindeki şah damarı darlığı olan hastalarda, cerrahi ameliyat en güvenli tedavi seçeneği olarak öne çıkar. Bu hastalarda, aort damarındaki kireçlenmeler nedeniyle anjiyo ve stent işlemlerinin riskinin daha yüksek olduğu bilinmektedir. Dolayısıyla, yaşlı bireylerde cerrahi müdahale genellikle daha uygun ve risk yönetimi açısından etkili bir seçenek olarak değerlendirilir.

Tamamen tıkalı şah damarının açılması gerekli midir?

Tamamen tıkanmış (yüzde 100) bir şah damarında kan akışı olmadığı için bu duruma bağlı olarak beyne plak atması riski söz konusu değildir. Bununla birlikte, şah damarı tamamen tıkanmış bir hastada kalıcı felç tablosu oluşmuşsa, genellikle tedavi süreci aktif fizyoterapi ve ilaç tedavisine yönlendirilir.

Bu aşamada, kan akışının yeniden sağlanmasına yönelik girişimlerin hastaya faydası olmayabileceği gibi, istenmeyen komplikasyonlar da ortaya çıkabilir. Dolayısıyla, tamamen tıkandığı düşünülen bir şah damarı için cerrahi müdahale düşünülmeden önce, hastanın genel durumu ve mevcut komplikasyonları göz önünde bulundurularak detaylı bir değerlendirme yapılması önemlidir. Tedavi planı, uzman hekimler tarafından dikkatli bir şekilde oluşturulmalıdır. 

Şah damarı tedavileri ve beyin felcinden korunma yöntemleri hakkında ayrıntılı bilgi almak isterseniz, bizimle iletişime geçmekten çekinmeyin. Sağlığınız için atacağınız adımlarda doğru bilgilendirme ve tıbbi destek almak önemlidir. Sormak istediğiniz her konuda yardımcı olmaktan memnuniyet duyarız.

Sıkça Sorulan Sorular

Randevu ve bilgi için

444 7 044

Çalışma Saatleri

Pzt-Cuma : 09:00 - 18:00

Cumartesi : 09:00 - 14:00

Benzer Uygulamalar