Kangren Nedir?

Kangren, dokuların oksijen yetersizliği veya enfeksiyon nedeniyle ölümüne ve bozulmasına verilen isimdir. Bu durum, genellikle kan akışının bozulduğu, enfeksiyonların geliştiği veya bazı hastalıkların seyrinde ortaya çıkar ve ciddi bir sağlık sorunu olarak kabul edilir.Kangren, en sık ayak, el ve diğer uzuvlarda görülmekle birlikte, vücudun herhangi bir bölgesinde de gelişebilir. Kangren tedavi edilmediğinde, etkilenen dokunun daha fazla hasar görmesine ve bazen de amputasyona yol açabilir


Kangren Neden Olur?

Kangrenin en sık nedeni uygun tedavi edilmemiş damar tıkanıklıklarıdır: Yetersiz kan akışı, özellikle diyabet, arterioskleroz (damar sertliği) ve periferik arter hastalığı gibi durumlar ileri evrelerde doku beslenmesi bozarak hücre ölümüne sebep olabilir. 

Kangrene yol açabilecek diğer nedenler şunlardır:

Enfeksiyonlar : Bakteriyel enfeksiyonlar, özellikle yaralanma veya cerrahi müdahale sonrası gelişebilir. Enfeksiyon, mevcut dokular üzerine ekstrapüritan basınç yaparak kan akışını daha da bozabilir.

Travma : Kesikler, yaralanmalar veya ciddi burkulmalar, kan dolaşımını etkileyerek kangren riskini artırabilir.

Hastalıklar : Diyabet, lupus, Raynaud fenomeni gibi durumlar, kan akışını azaltarak veya damarların sağlığını bozarak kangren gelişimine zemin hazırlayabilir.

Kangren Belirtileri Nelerdir?

Kangren başlayan uzuvda, kangrenin evresine bağlı olarak aşağıdaki belirtiler görülebilir:

Renk Değişikliği : Etkilenen bölgede beyaz, mavi veya siyah renkte değişimler ortaya çıkabilir.

Ağrı : Kangrenin başlangıç evrelerinde şiddetli ağrı hissedilir. Ancak, ilerledikçe ağrı kaybolabilir, bu genellikle dokuların ölümüne işaret eder.

Şişlik ve İltihaplanma : Kan akışının bozulmasına bağlı olarak etkilenen alanda şişlik ve iltihaplanma görülebilir.

Kötü Koku : Enfekte olmuş dokulardan gelen kötü bir koku, kangrenin ilerlemesiyle ortaya çıkabilir.

Bu belirtiler, kangrenin varlığını ve ciddiyetini gösterir. Eğer bu tür semptomlar fark edilirse, derhal tıbbi yardım alınması önemlidir, çünkü hızlı müdahale kangrenin yayılmasını önleyebilir ve dokunun korunmasına yardımcı olabilir.





Kangren

Kangren Önlenebilir Mi?

Evet, kangren belli başlı önlemlerle büyük ölçüde önlenebilir. Özellikle bacak damar tıkanıklığına sahip bireylerin, erken tanı ve uygun tedavi ile uzuvlarının kurtarılması mümkündür.

Aşağıdaki önlemler, kangren riskini azaltmak için önemlidir:

1. Diyabet Yönetimi

   - Diyabet hastalarının kan şekerini düzenli olarak kontrol etmeleri ve doktor önerilerine uymaları gerekir. İyi bir kan şekeri kontrolü, damar sağlığını korumaya yardımcı olur.

2. Dolaşım Sağlığını İyileştirme

   - Sağlıklı bir yaşam tarzı benimsemek, kan dolaşımını artırır. Düzenli egzersiz yapmak, sigarayı bırakmak, sağlıklı beslenmek ve kilo kontrolü sağlamak önemlidir.

3. Yaraların Doğru Bir Şekilde Bakımı

   - Kesikler, yaralar veya herhangi bir derin yaralanma durumunda hemen tıbbi yardım almak ve yarayı düzenli olarak temizlemek, enfeksiyon riskini azaltır. Diyabetli bireyler, ayaklarını düzenli kontrol ederek yaralanmaları erken tespit etmelidir.

 4. İyi Hijyen Uygulamaları

   - Özellikle ayak sağlığına dikkat etmek, oluşabilecek enfeksiyonları önlemek için önemlidir. Ayaklar düzenli olarak yıkanmalı ve kurulamalıdır. Pamuklu çoraplar tercih edilmeli ve uygun ayakkabılar giyilmelidir.

5. Düzenli Kontroller

   - Doktor ziyaretleri ve düzenli check-up'lar, dolaşım sorunlarını ve potansiyel enfeksiyonları erken aşamada tespit etmeye yardımcı olabilir.

6. Aşırı Stres ve Yaralanmalardan Kaçınma

   - Aşırı stres, damarlarda kan akışını olumsuz etkileyebilir. Dikkatli olunmalı, ani hareketlerden veya ağır eşyaların kaldırılmasından kaçınılmalıdır.

 7. Sigarayı Bırakma

   - Sigara içmek, damar sağlığını olumsuz etkileyerek kangren riskini artırır. Sigarayı bırakmak, dolaşım sistemine büyük fayda sağlar.

Sonuç olarak, kangrenin önlenmesi, özellikle risk grubunda olan bireyler için alınacak basit ama etkili önlemlerle mümkündür. Sağlıklı yaşam tarzı alışkanlıklarını benimsemek ve gerektiğinde tıbbi yardım almak, kangren riskini önemli ölçüde azaltabilir.

Kangren Nasıl Tedavi Edilir?

Kangren tedavisi, durumun ciddiyetine ve türüne bağlı olarak değişir. Bu tedavi sürecinde hedef, ölü doku ve enfeksiyonları ortadan kaldırmak, sağlıklı doku kanlanmasını sağlamak ve iyileşme sürecini desteklemektir. 

Damar Cerrahisi

Damar tıkanıklıkları varsa, anjiyogragik yolla veya cerrahi yöntemlerle bu bölgelerin açılması gerekebilir. Böylece kan akışının artırılması sağlanır. Bu işlem, kangren gelişiminin nedenlerini ortadan kaldırmak için önemlidir.

Antibiyotik Tedavisi

Enfekte olmuş dokular için antibiyotikler kullanılır. Bu tedavi, enfeksiyonun yayılmasını kontrol etmeye yardımcı olur.

Cerrahi Müdahale

Debridman : Kangrenli dokunun cerrahi olarak çıkarılması, enfeksiyonun yayılmasını önlemek ve sağlıklı dokunun korunmasını sağlamak için kritik bir adımdır.

Amputasyon : Eğer durum ağırsa ve etkilenmiş bölgedeki doku iyileşemiyorsa, uzvun (örneğin, ayak parmağı, ayak veya bacak) kesilmesi gerekebilir. Amputasyon, yetersiz kan akışı veya ileri enfeksiyon durumlarında son çare olarak düşünülür.

Oksijen Tedavisi

Hiperbarik Oksijen Tedavisi : Bu tedavi yöntemi, hastanın yüksek basınç altında %100 oksijen solumasını içerir. Bu, dokuların iyileşmesine yardımcı olur ve enfeksiyonla mücadelede etkilidir.

Yaraların Bakımı

Kangren tedavisi sırasında yaraların düzenli temizlenmesi ve bakımı önemlidir. Uygun pansuman teknikleri ile yaraların enfekte olmaması sağlanır.

Destekleyici Tedavi

İyileşme sürecini desteklemek amacıyla, uygun beslenme, fiziksel rehabilitasyon ve gerektiğinde psikolojik destek sağlanabilir.

Kangren, acil bir durumdur ve tedavi edilmediği takdirde ciddi komplikasyonlara yol açabilir. Belirtiler fark edildiğinde derhal bir sağlık uzmanına başvurmak şarttır. Tedavi sürecinde multidisipliner bir yaklaşım benimsenmesi, en iyi sonuçların alınmasına yardımcı olacaktır.





Damar Anjiyosu

Uzuv kaybı Olmadan Kangren Tedavi Edilebilir Mi? 

Damar tıkanıklıklarına bağlı kangren genel olarak iki farklı şekilde gerçekleşir. 

Kangrenin en yaygın nedeni, arka planda yatan kronik damar hastalıklarıdır. Bu durum, genellikle periferik vasküler hastalık veya damar kireçlenmesi ile ilişkilidir. Kronik damar hastalıkları genellikle yavaş bir ilerleyiş gösterir. Erken tanı ve uygun tedavi ile kangrenin gelişimi önlenebilir.

Diğer bir türü ise damarların ani bir pıhtı ile tıkanmasıdır; bu duruma "periferik emboli" denir. Bu durumda, ilk saatlerde gerçekleştirilen anjiyografik pıhtı eritme tedavisi veya cerrahi müdahale ile uzuv kaybı olmadan kangrenin önlenmesi mümkündür. Aksi halde, 6-8 saat içinde geri dönüşü olmayan doku ölümü gerçekleşebilir.

Diyabetik ayak yaralarında, damar açılmadan yapılan debridman işlem leri kangrenin bacak boyunca yayılmasına yol açabilir. Bu nedenle, diyabetik ayak hastalarının debridman öncesinde kapsamlı bir vasküler cerrahi muayeneden geçmeleri son derece önemlidir.

Birçok kangren hastasında kangren öncesinde ilgili bacakta istirahat ağrısı başlar. Bu aşamada dolaşım problemi tedavi edilen hastalarda kangren önlenebilir. Bu aşamadan sonra parmak uçlarından itibaren morarma (siyanoz) başlar. Parmakta morarma olan hastalar, damar açma işlemlerinden sonra uzuv kaybı olmadan kurtarılabilir. Ancak parmak veya ayakta siyahlaşma (nekroz) başladıysa doku kaybı kaçınılmaz olabilir. Bu durumda, damar açılarak kangren hattının mümkün olan en küçük alanda sınırlandırılması hedeflenir; ardından kangrenli dokular vücuttan uzaklaştırılarak yara tedavisine başlanır.

Geç kalmış kangren hastalarında, eğer nekroz hattı (demarkasyon) yani kalıcı siyahlaşma, bilek seviyesinin üzerine çıkmışsa, genellikle bacağın kurtarılması mümkün olmayabilir. İlerlemiş vakalarda, damar dolaşımını düzeltmeye yönelik girişimler, yüksek risk taşıyabilir ve hayati tehdit edici komplikasyonlara yol açabilir. Bu durumda ampütasyon(uzuv kaybı), hastanın yaşamını kurtarmak için tek seçenek olabilir. 

Bacak Kangren Hayati Risk Oluşturur Mu?

Kesinlikle doğru. Kangren, ölü dokulardan kana geçen kimyasal moleküllerin dolayısiyle, böbrek, kalp ve akciğer gibi hayati organların fonksiyonlarını olumsuz etkileyebilir ve bu durum hayati riskler oluşturabilir. Kangrenin büyüklüğü arttıkça, bu ölü dokulardan salınan toksinler, kan dolaşımı aracılığıyla tüm vücuda yayılarak organ yetmezliklerine yol açabilir. Bu da bireylerin yaşam kalitesini düşürmekle kalmaz, aynı zamanda ciddi sağlık sorunlarına neden olabilir.

Erken tanı ve uygun tedavi, kangrenin gelişimini önlemek için kritik öneme sahiptir. Uygun müdahale ile kangrenin tedavi edilmesi, uzuv kaybını önleyebilir ve hastaların sağkalım oranını artırabilir. Ancak, kangren nedeniyle uzuv kaybı yaşayan bireylerde, yaşanan hareket kısıtlılığı, günlük yaşam aktivitelerini zorlaştırarak, genel sağlığı da olumsuz etkileyebilir. 

Kangren tedavisinde vasküler cerrahinin önemi, erken teşhis ve müdahale ile doku kaybını önleyerek hem uzuvların korunmasını hem de hastaların genel sağlığının iyileşmesini sağlamasında yatmaktadır. 

Kangrenden korunma yolları ve tedavi alternatifleri ile ilgili bilgi almak için iletişime geçebilirsiniz.

Sıkça Sorulan Sorular

Randevu ve bilgi için

444 7 044

Çalışma Saatleri

Pzt-Cuma : 09:00 - 18:00

Cumartesi : 09:00 - 14:00

Benzer Uygulamalar